YUTAK KANSERİ

Yutak (farenks), boyun ve boğaz arasında kalan alandır. 3 bölümü vardır:

Nazofarenks üst bölüm, orofarenks orta bölüm, hipofarenks ise en alttaki bölümdür.

Orofarenks, ağzın arka tarafındaki boşluktur. Dilin tabanı, bademcikler, yumuşak damağın arka kısmı orofarenkstedir.

Orofarenks genellikle sadece farenks olarak adlandırılır.

YUTAK KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Yutak kanserinin ilk belirtilerinden biri, üst boyunda hissedilebilen bir yumrudur.

Diğer semptomlar şunlardır:

  • Boynun şişmesi
  • Sürekli baş ağrısı
  • Burun/kulak tıkanıklığı (tıkanmış burun)
  • Yüzde ağrı
  • Burun kanamaları
  • İşitme değişiklikleri
  • Kulak çınlaması
  • Öksürme
  • Yutkunma güçlüğü
  • Ses değişiklikleri
  • Açıklanamayan kilo kaybı
  • Boğaz/kulak ağrısı

Bu semptomlar kanser olmayan koşullarda da yaygındır. Dolayısıyla bu semptomlara sahip insanların çoğu, farenks kanseri taşımamaktadır.

YUTAK KANSERİNİN SEBEPLERİ NELERDİR?

Yutak kanserinin kesin nedeni bilinmemektedir. Fakat yutak kanserine yakalanma riskini arttıran birtakım faktörler şunlardır:

  • Yaş: Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir fakat sıklıkla 50-60 yaş arası insanlarda ortaya çıkar.
  • Cinsiyet: Erkekleri kadınlardan daha fazla etkilemektedir.
  • Epstein-Barr virüsüne maruz kalma
  • Tütün ve alkol kullanımı
  • Yüksek dozda radyasyona maruz kalma

 

YUTAK KANSERİ TANISINDA HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIR?

Ağız, boğaz ve kulaklar ışıklı bir ayna kullanılarak incelenir. Burun arkasına bakmak için ucunda kamera bulunan uzun esnek bir boru kullanılabilir. Bu işlem sırasında burnu ve boğazı uyuşturmak için lokal anestetik bir sprey kullanılabilir. Bundan sonra bir saat boyunca ya da boğazdaki uyuşma geçene kadar herhangi bir şey yememek ya da içmemek gerekir.

Bu değerlendirme sırasında tümör varlığından şüphelenilirse, şüphelenilen bölgeden incelenmek üzere örnek bir doku çıkarılabilir.

Kan testleri: Kanser hücrelerinin türünün belirlenmesi için uygulanabilir.


Görüntüleme testleri: Tümörün yakın dokulara veya vücudun diğer organlarına yayılıp yayılmadığını belirlemek için yapılır.


Ortopantomografi: Üst ve alt çenenin panoramik bir röntgen filmidir. Tümörün çene kemiğine yayılıp yayılmadığını belirlemeye yardımcı olur.


Bilgisayarlı Tomografi (BT): Farklı açılardan ağız ve boyun içindeki alanlara x-ışınları gönderilerek detaylı bir görüntüsünün oluşturulmasıdır. Görüntülemede bir çeşit boya maddesi damara enjekte edilebilir veya bir hap şeklinde yutulabilir. Bu madde organların veya dokuların daha detaylı görüntüsünün sağlanmasına yardımcı olabilir.


Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Ağız ve boyun içindeki alanların ayrıntılı görüntülerini elde etmek için manyetik alanların kullanıldığı bir görüntüleme testidir.


Pozitron Emisyon Tomografisi (PET): Tarama sırasında hastaya az miktarda radyoaktif glikoz (şeker) enjekte edilir. Kanser hücreleri normal hücrelere göre daha fazla radyoaktif glikoz emer, bu nedenle tümörler tarama görüntülerinde farklı renklerde vurgulanır.

YUTAK KANSERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Radyasyon Tedavisi

Kanser hücrelerinin bölünme ve büyümesini durdurmak amacıyla uygulanır. Radyoterapi aynı zamanda kanser hücrelerini yok eder ve tümörleri küçültür veya ortadan kaldırabilir.

Kemoterapi

Ameliyata alternatif olarak radyoterapiyle kombine olarak

Ameliyattan sonra kanserin geri dönme riskini azaltmak için

Bir tümörün büyümesini yavaşlatmak ve kanser tedavi edilemediğinde belirtileri hafifletmek için uygulanabilir.

Kemoterapiyle birlikte radyoterapi tedavisi (kemoradyoterapi) en sık kullanılan tedavidir. Çoğu durumda, cerrahi sadece kemoradyoterapi tedavisi sonrası tekrarlayan tümörlerde gerekli görülür.

Yutak kanserinin cerrahi tedavisi:

Boyun diseksiyonu: Kanser hücrelerinin sıçradığı lenf düğümlerinin çıkarılmasıdır.

Tümör küçükse, cerrah transoral lazer mikrocerrahisi yapabilir. Lazer küçük bir metal tüpün içinden ağız yoluyla ilgili alana yönlendirilir. Ameliyat başlamadan önce hastaya anestezi verilir. Tümörü ve etrafındaki bir miktar sağlıklı dokuyu çıkarmak için kullanılır. Ameliyattan sonra, hasta cerrahi alan iyileşene kadar yemek yiyemeyeceği için küçük bir nazogastrik besleme tüpü (NG tüpü) mideye bağlanır. İyileşme süresinde, hasta sıvılaştırılmış gıdayı NG tüpü vasıtasıyla alır.

Daha büyük tümörlerin vücuttan çıkarılması için ameliyat gerekebilir. Bu ameliyatlarda kullanılan cerrahi yöntemler şunlardır:

Transoral Robotik Cerrahi

Transoral robotik cerrahi, robot yardımı ile ağızda veya boğazda gerçekleştirilen işlemlerdir. Robotun kolları stratejik olarak hastanın ağzına yerleştirilir. Cerrah hastaya birkaç adım mesafedeki cerrah konsolunda oturarak robotun insan elinden daha fazla hareket kabiliyetine sahip enstrümanlarını yönetir. Başka bir cerrah da ameliyat boyunca konsoldaki cerraha yardımcı olmak için hastanın başında bulunur. Robotik cerrahinin kulak-burun-boğaz ameliyatlarındaki temel avantajı, çok dar alanlara ağız yoluyla ve kesisiz erişmesine olanak sağlamasıdır.

Açık Cerrahi:

Açık cerrahi operasyonları açılan büyük kesilerden gerçekleştirilen ve açık cerrahi aletlerinin kullanıldığı bir cerrahi yöntemdir. Açık yutak kanseri ameliyatında, hastanın boynunda, çenesinin altında büyük bir kesi yapılır. Bu kesiden tümör belirlenir ve etrafındaki bir miktar deri veya kas dokusu ile açılan yara kapatılarak ameliyat sonlandırılır. Boynundaki lenf düğümlerine kanser sıçramışsa, düğümleri çıkarmak için boyun diseksiyonu gerekli olabilir.

Endoskopik Cerrahi:

Kapalı olarak gerçekleştirilen KBB ameliyatlarında kullanılan cerrahi bir yöntemdir. Larenks kanserinin tedavisinde de kullanılabilen bu yöntemde cerrah, ameliyat bölgesini görebileceği bir kamere ve ince, uzun, düz enstrümanları kullanır.

 



Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi ameliyatlarını robotik cerrahi sistemiyle gerçekleştiren doktorlara buradan ulaşabilirsiniz